02 Kasım 2009

Ercan Saatçi, Samimiyet ve Yusuf


Bazı internet sitelerinde yer alan görüntülerde; Hürriyet Gazetesi spor yayın koordinatörlüğü görevini sürdüren Ercan Saatçi ile Fenerbahçe Spor Kulübünün televizyonun da program yapan Metin Özülkü arasında geçen ve Kulübümüz hakkında açık küfür kelimelerinin kullanıldığı bir diyalog geçmektedir.

Söz konusu şahıs bugünkü Hürriyet Gazetesi’nde konu ile ilişkin bir açıklama yapmış ve bir yandan küfrü savunarak diğer yandan ise göstermelik ‘’özür’’ dilemiştir.

Spor ahlakı ile ilişkisi oldukça zayıf olduğu bir kez daha anlaşılan bu şahıslar, bu diyalogla kendi seviyelerini ortaya koymuşlardır.

Sporculuğun ve spor ruhunu taşıyanların en önemli özellikleri rakibe saygı ve nezaket kurallarını özümsemiş olmalarıdır.

Türkiye’deki spor kültürünün neden çağdaş bir düzeye ulaşamadığının bir kanıtı da, söz konusu şahısların gerçek kimliklerini gizlemek suretiyle hem televizyonlarda program yapabiliyor olmaları, hem de içlerinden birinin Türkiye’nin önemli gazetelerinden birinin yöneticisi olup köşe yazıyor olmasıdır.

Bu kimselerin gerçek kimlikleri ortaya çıktığında bu tür görevleri ifaya devam etmeleri, bu kimseleri istihdam edenleri de kötü ve çirkinden yana taraf haline getirecektir. Bir başka deyişle bu kimseler gerçek yüzleri ortaya çıktığında şu an işgal ettikleri mevkileri terk etmek zorundadırlar.

Nezaket ve saygı herkesin uymakla yükümlü olduğu toplumsal kurallar olmakla beraber sorumluluk makamlarında bulunan kimselerin daha özenli davranmak yükümlülükleri bulunmaktadır. Bir sorumluluk makamını işgal eden herhangi bir kimse, kendisi bakımından taraftarlara gösterilen ve aslında olmaması gereken hoşgörüyü bekleyemez.

Öte yandan bahse konu olayların cereyan ettiği televizyonun sahibi olan Fenerbahçe Spor Kulübünün kendi internet sitesinde yapmış olduğu açıklama meseleyi saptırmaya yöneliktir. Kendi televizyonlarında meydana gelmiş ve Türk Sporu bakımından esefle karşılanması ve kınanması gereken bir olayı yok saymış olmalarını ve konuya ilişkin herhangi bir beyanda bulunmamalarını kabul etmek mümkün değildir.

Sporun gelişmesi ve küfürün engellenmesi için mücadele ettiğini beyan eden herkesin açıkca kınaması gereken, bu küfürlü hakeretin kime yapıldığının hiçbir önemi yoktur. Önemli olan sporun gelişmesine ve küfürün önlenmesine hizmet amacı ile hareket etmek ve sorumluluları cezalandırmaktır.

Türkiye Spor Kamuoyu nezdinde çoktan mahkum edildiğine inandığımız sorumluların açıkca bütün spor çevreleri tarafından kınanması bir zorunluluk olup stadlarda küfrü engellemek isteyen, ülke sporuna katkı yapmak arzusunda bulunan herkes bakımından bir ödevdir.

Türk Spor Kamuoyu önemli ve tarihi bir sınavdan geçmektedir. Ya bir bütün halinde olayları hiç saptırmadan gizlemeden meseleyi tam olduğu gibi görerek ve göstererek küfrün her türlüsünü kim tarafından kime yapıldığına bakmaksızın kınayacak, ya da bu tavrı ortaya koymayarak küfre cevaz veren bir tutum sergileyecek ve tarih önünde hesap vermek durumunda kalacaktır.

“Galatasaray Türkiye’dir” söyleminin sahibi Galatasaray Spor Kulübü Derneği olarak başta Futbol Federasyonu olmak üzere Türk Spor Kamuoyunu küfre karşı bu ortak tavra katılmaya davet ediyoruz.

Bütün bunların yanında sorumluların teşhirini sağlamak maksadı ile gerekli hukuki süreçleri başlatmak için girişimleri yaptığımızı ve sorumluların Türk Spor Kamuoyu dışında ayrıca bağımsız Türk adaleti önünde de hesap vereceklerini Kamuoyuna duyururuz.

Galatasaray Spor Kulübü


Ercan Saatçi Son Kale programında canlı yayında Kanaltürk'te samimiyetle özür diliyor tekrar tekrar Galatasaray taraftarından.. Galatasaray'ın konuyla ilgili cevabı yukarıda gayet açık bir şekilde duruyor. Programdan ufak bir kesit;

Reha Muhtar: Sen Galatasaray taraftarı olsan Ercan böyle bir durumda Hürriyet Spor Müdürü biri olsa sen ona güvenir misin?

Ercan Saatçi: Eeeee.. Bunun için zaman lazım...

1 yorum:

dedi ki...

Şu boka bok deme boklar duyarak ar eyler,
Boka bir zerresi düşse boku murdar eyler!

Neyzen Tevfik