31 Ağustos 2010

Bir Garip Transfer Dönemi



Galatasaray bir garip transfer sezonunu bir o kadar garip transfer harekatıyla noktaladı. Takımın eksiklerini bir türlü gideremeyen Galatasaray, yaz transfer döneminin son 48 saatine girilirken gece yarısı 2 ismi İstanbul'a getirdi. Her şeyden önce fikrimi belirteyim, şu saaten sonra kim gelirse gelsin bir anlamı yok. Komple Barcelona'yı getirttik özel uçakla hepsine imzalatıyoruz deseler boş. Transfer planlı, programlı ve zamanında yapılırsa yararlı olur. Transfer isim getirtmek için değil takımın ihtiyacı için yapılmalıdır. Misimoviç ve Insua. Eğer bu isimler bir ay önce alınsaydı şu an takım daha farklı konumda olabilirdi. Avrupa'ya ağustos ayında havlu atmış, ligde 3 maçta 1 galibiyet, 2 maglubiyet elde etmiş Galatasaray alışık olunmayan bir tablo. Bunun sebebi de gayet açık, gönderilen adamların yerine yeterli takviyenin yapılmaması. Çoğunluğu rotasyonda kullanılacak adamlar kadro derinliğinin kaybolması sebebiyle ilk 11'de oynamaya başlayınca bu son kaçınılmaz oldu.



Getirilen adamların kondüsyon durumları ne olursa olsun tam anlamıyla takıma adapte olmalari en iyi ihtimalle 3-4 hafta. Eğer birde sezon öncesi idman eksikleri varsa istenilen seviyeye gelmeleri daha uzun zaman alacaktır. Yani ligin 7.-8. haftasından önce adam akıllı bir Galatasaray seyretmek için umutlanmamak gerek. Bazı kesimler bu saatten sonra transfere ne gerek vardı diyor. Ama Galatasaray mevcut kadro ile seneye Avrupa'ya katılmaya dahi hak kazanamazdı.




Bu durumların oluşması, konuşulması kim ne derse desin büyük bir yönetim fiyaskosudur. İçeride tam anlamıyla ne olup bittiğini bilmesekte Haldun Üstünel'i kaybetmek görünen kısmıyla büyük bir hataydı. Artık olan oldu şu an için yapılacak en doğru hamle bu dönem yapılan hatalardan ders çıkararak, ara transfere çok faydası dokunmayacak olsa da planlı ve programlı bir strateji kurulup önümüzdeki yaz dönemi çalışmalarına başlanmasıdır.

İçimizden Biri : Jose Mourinho



"O büyük kibirli adam aslında senin benim gibi işte"

Arda Turan



Dün akşam geç saatlerde oyuncumuz Arda Turan’ı  bonservisiyle birlikte satın almak için Atletico Madrid kulübünden yazılı bir teklif almış bulunuyoruz.

Sezon planlamamızın içersinde kaptanımız Arda Turan ile hem teknik, hem idari,hem de manevi anlamda yollarımızı ayırmak gibi bir düşüncemiz olmadığı için transferin son gününde yapılan ve aşağıda sunulan teklifi kabul etmediğimizi spor kamuoyu ile paylaşırız.

Galatasaray Spor Kulübü yönetimi ile  aynı çizgide ve aynı düşüncede  olan  kaptanımız Arda Turan; Galatasaraylılığını ve Galatasaraylı duruşunu bir kez daha kanıtlayarak maddi manevi kulübünün ve renklerinin hizmetinde olduğunu belgelemiş ve bu kararımızın yanında yer almıştır.

Galatasaray Spor Kulübü


Gün içerisinde Arda'nın Liverpool ile temasta olduğu söylentileri çıkmıştı. Derken bu akşam resmi siteden bu açıklama geldi. Durum Arda için kesinlikle gurur verici. Yalnız bu teklifte bahsi geçen rakamlar Arda'yı olumsuz yönde etkiler mi kafamı kurcalıyor. Yoksa daha fazlasını elde edebilmek için hırs mı yapar bilemedim. En azından Arda'nın bu sezon Galatasaray'dan ayrılmayacağı netleşmiş oldu.

30 Ağustos 2010

Eskişehirspor: 1 Galatasaray : 3 | Özlenen Galibiyet



İki taraf içinde fazlasıyla kritik bir maçtı. Ligin 3. haftasına girilirken iki takımında henüz galibiyeti yoktu. Avrupa'ya erken havlu atan Galatasaray, son Süper Lig'e yükselişinden beri ne evinde ne de deplasmanda mağlup edemediği Eskişehir'in karşısına çıkıyordu. Bu kritik maçtan galibiyetle ayrılan taraf Galatasaray oldu.



Hızlı başlayan maçta İvesa'nın hatasını affetmeyen Baros daha 4. dakikada skoru Galatasaray'ın lehine çevirdi. Elano ilk 11'de başladığı ilk maçta gayet hırslı ve istekli gözüktü. Golde katkısı olan da oydu, sol bekten top çıkaranda. İkinci yarıya niye çıkamadığına tam anlam veremesem de ilk yarı da gayet iyi çalıştı ve takıma canlılık getirmiş gibi de gözüktü. İlk yarı kalecilerin karşılıklı hatalarına sahne oldu. İvesa'nın ceza sahası önünde Baros'a yumuşattığı topu kalesinde görmesinden sonra, Ufuk birkaç pozisyon önce Sezer'in harika şutunu kornere çelmesine rağmen, soldan gelen Tello'nun ortasını topa uzanmasına rağmen tutamayarak pozisyonun devamına sebebiyet verdi ve golü kalesinde gördü. Karşılıklı hatalar sonucu devreye 1-1 girildi.




İkinci yarı Aydın-Elano değişikliği ile başladı. İlk 10 dakika Eskişehir yüklenmesine rağmen fazla etkili olamadı. Ardaya devre arasında ne olduysa bambaşka çıktı ikinci yarıya. İlk yarıda tek olumlu hareketi olmayan Arda, 2. yarı maçı koparan noktalarda gerekli hareketleri yapan kişi olarak çıktı karşımıza. İkinci golden sonra taraftara koşması, maç sonu yine taraftara gitmesi, soyunma odasına giderken üçlü isteğini kırmayıp geri dönüp üçlü çektirmesiyle bu gece iki farklı Arda görmemize sebep oldu. Ama bilsin ki bizim özlediğimiz kesinlikle son 45 dakikadaki Ardadır. Barış Özbek hala şu takımda ilk 11 başlıyor en çok ona üzülüyorum. Futbol yerine atletizmi falan tercih etse ülkemiz adına kesinlikle daha başarılı olurdu.Hakan Balta'nın yediği kesikle forma şansı bulan Serkan Kurtuluş oynadığı mevkiye yabancı olmasına rağmen fazla sırıtmadan elinden gelenin en iyisini yaptı. Gecenin en çok çalışan isimlerinden biri de Baros'tu. İleride tek kalma problemini de çözerlerse eğer kesinlikle daha faydalı olacaktır. Yanlız kalmayıp şu harcadığı eforu biraz daha oyuna katabilse çok daha farklı bir Galatasaray seyredeceğiz. Milli maç arasından sonra sakatların iyileşmesiyle bu dediğim gerçekleşebilir.



Eskişehir güzel bir takım kurmuş. Fark bir anda ikiye çıkınca ister istemez koptular oyundan. Ama maç gayet ortadaydı. Pele, Rıza hocanın onca uyarısına rağmen niye hiç ofansa katkı sağlamaya çaba göstermiyor çözemedim. Devamlı orta sahadan uzun paslar yapmaya çalışıyor ya da kısa pas yapıp geri dönüyor ileriye devam etmiyor. Ayrıca çokta kasıtlı fauller yapıyor. Eskişehir taraftarı sabırsız davranıp maç sonlarına doğru " Rıza istifa" sesleri çıkardı ama biraz sabrederlerse bu güzel kadro iş yapacaktır Süper Lig'de.



Milli maç arası kesinlikle ilaç gibi gelecektir. Bu araya galibiyetle girmek daha da güzel oldu. Galatasaray'da hala bir şey yok. Mevcut kadrodan bişeyler yapmasını beklemekte mucize olur. Kalan kısıtlı zamanda ismi geçen transfer söylentileri gerçekleşirse belki biraz toparlanma yaşanır. En büyük sıkıntı sakatlık takımın yakasını bırakırsa tabi.

29 Ağustos 2010

Tessera Del Tifoso



"Tessera Del Tifoso" ülkemizde uygulanan taraftar kartın İtalya'daki versiyonu. Tek fark olay biraz daha farklı herhangi bir takımın taraftarıysanız ve maça gidebilmek istiyorsanız bu karta sahip olmanız gerekiyor. Maksat net tribün olaylarını en az indirgemek ve duruma hakim olabilmek. Stada giren tüm insanları kayıt altında tutabilirseniz olayları çözümlemeniz daha kolay olur. Geçen seneden beri bu işin protestosu sürüyordu. İtalya Ligi'nin başlaması ve bu işin uygulamaya konulmasıyla beraber protestolar iyice alevlendi. Cumartesi günü oynanan Roma-Cesena maçında Romalı taraftarlar es geçmemişler protestoyu.




Ne denli büyük bir protesto oldu bilemiyorum fakat bir grup Roma taraftarı maça 2. yarı sırasında giriş yapmış. Dikkat çekmek açısından güzel, fakat ses getirmesi açısından büyüklüğü önemli. Stad kapılarında falan yapılan değişikliklerden sonra şu an için sistemi yıkmak hayli zor gözüksede, en azından tepkisiz kalmaktan iyidir gibi gözüküyor.


İbrahimoviç Milan'da



İbrahimoviç tekrar Milano sokaklarında. Transferi Guardiola'nın istediği oldu şeklinde tanımlamış İbra. Barcelona hayallerini parçalayan kişinin o olduğunu söylemiş. Yani gönüllü olarak dönmüyor İtalya'ya, ama bu gönderilişin pişmanlığını yaşatmak için Guardiola'ya eminim elinden gelen her şeyi yapacaktır.Milan İbrahimoviç'i sene sonunda bonservisini alma opsiyonlu olmak üzere 1 seneliğine kiraladı. Bonservisi 24 milyon euro olarak belirlenmiş. Sene sonunda Milan basarsa 24 milyon euroyu bonservisiyle birlikte alabilir İbrahimoviç'i. Bu durumda olan Eto'o ya olmuş oluyor. Daha bir sene önce 40 milyon euro ve Eto'o karşılığında İnter'den Barcelona'ya gelen İbrahimoviç, şimdi 24 milyon euro bonservis bedeli biçilerek ve 1 sene için hiç bir kiralama ücreti alınmadan Milan'a gönderiliyor. Kapanışı yine İbrahimoviç'in bu transfer hakkındaki bir yorumuyla kapayalım; " Futbolda her şey 24 saat içerisinde değişebilir."

27 Ağustos 2010

Hafta Sonu Futbol Ekranı



27 Ağustos Cuma
14:00 UEFA EL Gruplar Kura Çekimi / Eurosport & Futbol Smart
20:00 Ankaragücü-Kayserispor / DigiKanal
21:00 Gaziantepspor-Konyaspor / Lig TV
21:00 Bank Asya 1. Lig Karsılaşması / TRT 1
21:30 Kaiserlaustern-Bayern Münih / TRT 3
21:45 İnter-Atlético Madrid / Kanal D (UEFA Süper Kupası)

28 Ağustos Cumartesi

14.45 Blackburn – Arsenal (SPORMAX)
16.00 Orduspor – Giresunspor (TRT HABER)
16.30 Schalke – Hannover (TRT 3)
17.00 Chelsea – Stoke City (SPORMAX)
19.30 Manchester United – West Ham (SPORMAX)
20.00 İstanbul Belediye – Kasımpaşa (DIGI)
21.00 Gaziantep Belediye – Denizlispor (TRT 3)
21.00 Malaga – Valencia (NTVSPOR)
21.00 Sivasspor – Bursaspor (LİG TV)
22.00 Bucaspor – Gençlerbirliği (DIGI)
22.00 Caen – Brest (KANAL A)

29 Ağustos Pazar

16.30 Bayer Leverkusen – Mönchengladbach (TRT 3)
17.00 Liverpool – West Bromwich (SPORMAX)
18.30 Stuttgart – Borussia Dortmund (TRT 3)
20.00 Fenerbahçe – Manisaspor (LİG TV)
20.00 Kardemir Karabük – Beşiktaş (DIGI)
20.00 Racing – Barcelona (NTVSPOR)
21.00 Çaykur Rize – Karşıyaka (TRT 1)
22.00 Bordeaux – Marseille (KANAL A)
22.00 Eskişehirspor – Galatasaray (LİG TV)
22.00 Mallorca – Real Madrid (NTVSPOR)

30 Ağustos Pazartesi

21.00 Antalyaspor – Trabzonspor (LİG TV)

*

26 Ağustos 2010

Şampiyonlar Ligi Grupları



A GRUBU
İnter (İtalya)
Werder Bremen (Almanya)

Tottenham(İngiltere)
Twente (Hollanda)

B GRUBU
Lyon (Fransa)
Benfica (Portekiz)
Schalke 04 (Almanya)
Hapoel (İsrail)

C GRUBU
Manchester United (İngiltere)
Valencia (İspanya)
Glasgow Ranges (İskoçya)
Bursaspor (TÜRKİYE)

D GRUBU
Barcelona (İspanya)
Panathinaikos (Yunanistan)
FC Kopenhag(Danimarka)
Rubin Kazan (Rusya)

E GRUBU
Bayern Münih (Almanya)
Roma (İtalya)
Basel (İsviçre)
Cluj (Romanya)

F GRUBU
Chelsea (İngiltere)
Marsilya (Fransa)
Spartak Moskova (Rusya)
Zilina (Slovakya)

G GRUBU
Milan (İtalya)
Real Madrid (İspanya)
Ajax (Hollanda)
Auxerre (Fransa)

H GRUBU
Arsenal (İngiltere)
Shakhtar Donetsk (Ukrayna)

Braga (Portekiz)
Partizan (Sırbistan)

Bursaspor nispeten iyi bir gruba düştü. Valencia Bursaspor hakkında Mehmet Topal'a başvuracaktır tahminimce. Yeni bir Manchester United zaferi yaşatır mı Bursaspor tamamen maçların zamanına bağlı. Sonuçta Alex Ferguson rotasyanu seven bir hoca, puan tablosunun durumu Bursaspor'a fayda sağlayabilir. Koyu renkler gruptan çıkmasını tahmin ettiğim takımlar. Şampiyonlar Ligi'nin açık kanalda yayınlanmayacak olması garip hissetirsede sonu Wembley'de bitecek bir maceraya daha başlıyoruz.

25 Ağustos 2010

İspat Etmezsen Namertsin!



Söz konusu yazının yayınlanmasına sebep olan habere ulaşmak için burdan buyrun...

Süper Lig Notları #2



# Süper Lig'in 2. haftasında oynanan 9 mücadelenin 3'ü beraberlikle sonuçlanırken, 3 maçta ev sahibi taraf galip gelirken, kalan 3 maçta gülen taraf ise deplasman takımları oldu.

# Toplam 18 golün atıldığı 2. haftada maç başına 2 gol ortalamasına ulaşıldı.

# 3 İstanbul takımının mağlup olduğu haftada ( Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray) İstanbul Büyükşehir Belediyespor İstanbul takımları arasında galip gelebilen tek takım oldu.

# Abdullah Avcı, Ferrari'nin de desteğiyle İnönü'den galibiyetle ayrıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyespor bu senede sürpriz sonuçlara imza atarak lige renk katacak gibi gözüküyor.

# Şota 2'de 2 yaparak Türkiye kariyerine güzel bir başlangıç yaptı. Kayserispor dikkat çekici diğer Anadolu takımlarından biri olacaktır kesinlikle bu sezonda. Bu sezon ligin daha keyifli geçmesi kaçınılmaz.

# Karabükspor'un yaptığı zeki koreografi, haftanın en güzel tribün görüntüsüydü. Helal olsun diyorum kendilerine tribündeki kişi sayısının ne kadar önemsiz olduğunu gösterdiler herkese.

# Bütün maçların yayınlanıyor olması sanki daha futbol dolu bir hafta geçiriyoruz hissi uyandırıyor bende. Açıkçası sevdim bu işi ben. Avrupa Kupası'nın olmadığı haftalarda cumadan pazartesiye kadar sadece 3 gün eksikle, Avrupa Kupası'nın olduğu hafta ise neredeyse bütün hafta komple futbol olacak hayatımızda.

24 Ağustos 2010

4-3-3 vs Galatasaray



Galatasaray'ın ısrarla 4-3-3 oynatıldığı söyleniyor. Rijkaard'ın rakibe göre önlem almadığı her maçta belirli bir sistem üzerinde ısrarcı olduğu konuşuluyor. Ama Galatasaray'ın oynadığı şeyin bir adı yok. Aslında oynadığı birşeyde yok. 4-3-3 denilen sistemde kanatlar vızır vızır işler. Takım atağa kalktığında orta sahaya kayar. Yeri geldiğinde bindirme yapar. Hakan Ünsal'ı Capone'u izleyen bu gözler ister istemez yadırgıyor Hakan Balta'yı Ali Turan'ı. 4-3-3 te bek açıklara yardım edip rahatlatmıyorsa kanatlardan tehlikeli olmak gibi bir beklentiye girmek sadece hayal olur.



Sistemde gozuken 3 orta saha var kagit üzerinde. Galatasaray'a bakıyorsunuz atak yeniyor sadece 4 lü defans hattı pozisyonun içerisinde. Atağa kalkılıyor ileride defansın arasında çırpınan tek bir forvet. Halbuki sistem gereği orta sahanın desteğiyle en az 5 kişi olması lazım aktif alanda. Dönen topların hepsi rakipte, ceza yayının yakınlarında kimseler yok. Kısaca orta saha tamamıyla yok piyasada. Var olan sadece kağıt üzerinde. Rijkaard defalarca uyarıyor yakın oynayın diye. Takım 50-60 metreye yayılıp duruyor. Çünkü koşup hem defansta hem ofansta bu mesafeyi kapatacak kapasitede adam yok Galatasaray orta sahasında. Pres desen o hiç yok. Orta saha ölünce ne oluyor beyin ölümü gerçekleşmiş hastaya dönüyor Galatasaray. Nefes alıyor, kalbi atıyor ama üretemiyor. Pino ile Cana'nın takıma montesi Galatasaray'ı yoğun bakımdan çıkarır mı bilinmez. Ama Mehmet Topal'ın yokluğunun büyük sıkıntı yaratacağını,o boşluğun kolay doldurulamayacağını transferin resmiyet kazandığı gün söylemiştim.



Eldeki kadroyla en iyi sonucu Lucescu alırdı zamanında. Gittiği takımlarda üst üste başarılı olmasının sebebi budur Lucescu'nun. Sistemi yoktur, rakibine göre elindekini şekillendirir ve sonuca ulaşır. Elindeki kadrodan maksimum seviyede yararlanmayı bilir. İşte Rijkaard'ın yanılgıya düştüğü nokta bu. Bir Lucescu mevcut kadroyla Türkiye'de şampiyonluğa oynayabilir. Fakat Rijkaard mevcut sistemine kadroyu oturtmaya uğraşıyor, kadroda o kapasite olmayınca da kağıt üzerinde planlananların sahaya yansımasında sıkıntılar doğuyor. Filmin sonu için ise iki alternatif gözüküyor. İlki bir iki takviyeyle aşının tuttuğu takımın toparlandığı mutlu son. Diğerinde ise bir Hollandalı bir bavul ve dış hatlar gidiş binası gözüküyor..

Mesut'un Mesajı


@ Madrid Sokakları - Mesut Özil

23 Ağustos 2010

Galatasaray : 0 Bursaspor : 2 | Abdullah Yılmadı!



İlk 11 açıklanınca o orta saha ile Galatasaray'ın hiçbir şey oynayamayacağını çok iyi biliyordum. Beklediğim gibi de oldu. Orta sahadan destek gelmeyincede ileride tek başına kaybolan bir Baros izlemek zorunda kaldık. Uzun zamandır bu kadar ne oynadığını bilmeyen, mantıklı üst üste 3 pas yapamayan bir Galatasaray izledim. Bu kadar isteksiz, arzusuz, ayakta zorla duran, pres yapmayan adamlar istesen bir araya toplanmazdı herhalde.



1989-1990 sezonundan beri Galatasaray'ın en kötü sezon başlangıcı, 2 maçta 2 mağlubiyet. Sahada bu düdüğü niye benim elime vermişler diye düşünen bir adam. O adam olmasa belki bugün kurtulurdu. Hoş Galatasaray'da yine birşey olmazdı ama göz göre göre bariz bir pozisyonda milyonların gözünün içine bakarak korkaklığını ilan eden bir kişinin Türkiye Süper Lig'inde hakem sıfatıyla bulunması içler acısı bir durum. Volkan Şen bile atılacağından emin iken 90 dakika sahada kalmasının başka bir açıklaması olamaz.



Ayhan Akman'ın hala Galatasaray forması giymesi büyük bir mucize. Atağa kalkan takımı bu kadar güzel frenlemeyi nasıl beceriyor bilemiyorum. Ayhan şu andaki oyunuyla sadece belli noktalarda iş yapar. O da nedir önde olduğun skoru koruyup vakit geçirmen gereken dakikalar. Alırsın o zamanlarda Ayhan'ı skoru korur, zamanı eritir. Ayhan devamlı çıkıp Galatasaray 11'inde oynayacak kişi, Galatasaray orta sahasının yükünü taşıyacak adam kesinlikle değildir. Takımda Harry Kewell ve Lucas Neill dışında birşeyler yapmaya çabalayan kimse yok. 10 numarayı sırtına geçiren kaptan Arda desen o da kayıplarda.

Bursaspor 15. dakikada yakaladığı ilk pozisyonda golü bulunca Galatasaraylı oyuncular ister istemez demoralize oldular. İlk yarının ikinci kısmında Galatasaray yüklenmesine rağmen golü bulamadı. Galatasaray birşey oynamadı. Bursaspor çok mu iyi oynadı. Bence Galatasaray'dan çok büyük bir artısı yoktu. Sadece biraz daha şanslıydılar bu gece. Geçen hafta Bursaspor'un Konyaspor maçını izleme şansı da bulmuştum. 2. haftanın sonunda görüntü olarak Bursaspor havaya girdi ama bence oynanan oyun ilerleyen haftalarda sıkıntılar yaratacaktır.



Galatasaray'da işler iyice karıştı. Hafta içi oynanacak Avrupa Kupası maçında alınacak ters bir durum ortamı iyice çığrından çıkarır. Kaosa sürükler. Umarım bunlar olmaz. Yazının sonunda denk geldi ama bir iki kelime daha etmeden bitirmeyeceğim bu yazıyı. Mehmet Helvacı açıklama yapıyor şu anda. Taraftara sitem ediyor daha ligin ikinci haftasında protesto mu olur diye. Yalnız gözden kaçırdığı nokta şudur ki, Galatasaray taraftarı yapılan yanlış hamleler ile bu ligin bitmeyeceğinin daha ikinci haftadan farkında. Ayhan'la Ali Turan'la, Barış'la bu ligin gitmeyeceğini biliyor. 12. haftada, 22. haftada daha kötü şeylerle karşılacağının bilincinde olduğu için şimdiden tedbir alınması için uyarı yapıyor Galatasaray taraftarı. Hazır transfer sezonu daha kapanmamışken, her ne kadar bu saatten sonra takıma kaltılacak adamın takıma sağlayacağı yarar hakkında soru işaretleri olsa da kafamda, bu uyarıyı umarım dikkate alır Galatasaray yönetimi.

GALATASARAY: 0 - BURSASPOR: 2
Stat: Ali Sami Yen
Hakemler: Abdullah Yılmaz, İsmail Köse, Gökhan Memişoğlu
Galatasaray: Ufuk, Ali Turan, Neill, Servet, Hakan, Mustafa Sarp, Ayhan, Barış (Dk. 70 Elano), Arda, Kewell, Baros
Bursaspor: Ivankov, Ali Tandoğan, Stepanov, Ömer, Vederson, Hüseyin, Ergiç, Volkan (Dk. 86 Steiner), Batalla (Dk. 73 Bekir Ozan), Ozan İpek, Sercan (Dk. 68 Nunez)
Goller: Dk. 15 ve Dk. 83 Ergiç (Bursaspor)
Sarı Kartlar: Dk. 19 Volkan, Dk. 68 Hüseyin, Dk. 84 Ivankov (Bursaspor), Dk. 45+1 Ayhan, Dk. 45+2 Baros, Dk. 75 Elano, Dk. 76 Kewell (Galatasaray)

21 Ağustos 2010

Beşiktaş : 0 İBB : 2 | Sabrın Sonu




Yapılan transferlerden sonra büyük umutlarla lige başlayan Beşiktaş bu gecenin sinyallerini daha geçen hafta Bucaspor karşısında ortaya konulan futbol ile vermişti. Ağustos ayında kalesinde hiç gol görmeyen Beşiktaş İnönü Stadı'ndan 2-0 mağlup ayrıldı.





Maça gayet hızlı başlayan Beşiktaş biraz şanslı olsa daha 4. dakikada 2-0 öne geçebilirdi. Sol kanattan yakaladığı boşluklarla ceza sahasına sarkan Beşiktaşlı oyuncular maalesef bu şansları değerlendiremedi. İstanbul Büyükşehir Belediyespor 90 dakika boyunca yapmak istediklerinden vazgeçmeden sabırla oynadı. Atılan uzun toplarda defalarca ofsayta düştüler. Fakat vazgeçmediler, ısrarla yılmadan taktiklerini uyguladılar. Beşiktaş'ın uyguladığı ofsayt taktiği sebebiyle defansı öne kurması sonucu da ortaya bu skor çıktı. Beşiktaş ilk 20 dakika ortaya koyduğu futbol ile adeta tek kale oynadı. İstanbul Büyükşehir Belediyespor ise yakaladığı topları uzun oynarak çıktıkları kontrataklarda gol aradı. Cenk'in fazla özgüveninin sonucu olan bir hata sonucu yakalanan pozisyon dışında Belediye'nin öyle çok göze batan bir pozisyonu olmadı.  0-0 bitmesine rağmen iki takımda bize çok keyifli bir ilk yarı seyrettirdi.




İkinci yarıda gollerin geleceği belliydi. Fakat beklenen taraftan olmadı bu goller. En azından İstanbul Büyükşehir Belediyespor bir beraberlik koparabilir diye düşünüyordum fakat 90 dakikanın sonunda 2 farklı galibeyetle ayrılacakları aklımın ucundan dahi geçmiyordu. Holosko istekli oynadı fakat yanlız kaldı ileride. Hilbert çabaladı fakat uyum sorunu mu çekiyor yoksa kabiliyeti mi bu kadar çözemedim. Her ne kadar oyundan alındığında tribünler tarafından olumlu tepki alsa da, form tutan bir Guti'nin ardından bana bir daha formayı zor görür gibi geliyor. Nihat ve Delgado ise gecenin en büyük hayal kırıklıklarıydı. Delgado oynadığı yere yabancı olduğunu fazlasıyla belli etti. Nihat'ın sıkıntısı neydi bilemiyorum ama döndüğünden beri bir türlü istediği gibi olamadı Nihat. Zaten bu gece de oyundan çıkarken nasibini aldı tribünlerden.





Tribünlerde aynı Beşiktaş gibi hızlı başladığı gecede ilk 20 dakikanın sonunda duruldular. Sezon başı olması, havanın sıcak olması gibi etkenler göz önüne alındığında normal bir durum tabiki. Değişmeyen gelenek olarak Abdullah Avcı bu gece de Beşiktaş tribünlerinin hedefi oldu.

İki yabancıyla sahaya çıkan İstanbul Büyükşehir Belediyespor ( Hasagiç ve Holmen), yabancılarını nereye koyacağını şaşıran Beşiktaş karşısında net bir galibiyet aldı.  Bu da demek oluyor ki;  "Futbol parayla başarının elde edildiği bir spor olsaydı, sadece zenginlerin eğlencesi olurdu." Bu kadar insan bu sporu takip ediyor futbolla yatıp futbolla kalkıyorsa işte sebep tamamen bu belirsizliktir. Beşiktaş maçları, Beşiktaş galip gelsin veya gelmesin bu sene seyir açısından en keyif verici maçlara sahne olur.


Stat: BJK İnönü
Hakemler: Fırat Aydınus, Baki Tuncay Akkın, Aleks Taşcıoğlu

Beşiktaş: Cenk, Erhan, Ferrari, Ersan, İbrahim Üzülmez, Hilbert (Dk. 66 Tabata), Ernst, Delgado (Dk. 66 Guti), Quaresma, Nihat (Dk. 77 Nobre), Holosko

İstanbul Büyükşehir Belediyespor: Hasagic, Rızvan, Mehmet (Dk. 46 Gökhan Süzen), Metin, Ekrem, Tevfik, Zeki (Dk. 71 Efe), Mahmut, Holmen, İbrahim Akın, İskender (Dk. 83 Tum)

Goller: Dk. 57 İskender, Dk. 90+1 İbrahim Akın (İstanbul Büyükşehir Belediyespor)
Sarı Kartlar: Dk. 10 Cenk (Beşiktaş), Dk. 29 Metin, Dk. 40 Zeki, Dk. 43 Mehmet, Dk. 59 Rızvan, Dk. 86 Efe (İstanbul Büyükşehir Belediyespor)

20 Ağustos 2010

Hafta Sonu Futbol Ekranı



20 Ağustos Cuma
21:00 Adanaspor-Mersin İdman Yurdu / TRT 1
21:00 Kayserispor-Karabükspor / Lig TV
21:00 Konyaspor-Eskişehirspor / DigiKanal
21:30 Bayern Münih-Wolfsburg / TRT 3

21 Ağustos Cumartesi
15:00 Spartak Moskova-Tom Tomsk / Spormax
16:30 Hoffenheim-W.Bremen / TRT 3
17:00 Arsenal-Blackpool / Spormax & Idman TV
19:15 Wigan-Chelsea / Spormax & Idman TV
21:00 Beşiktaş-İBB / Lig TV
21:00 Antalyaspor-Sivasspor / DigiKanal
21:00 Samsunspor-Akhisarspor / TRT 1
21:30 Barcelona-Sevilla (R) / NTV Spor
21:45 İnter-Roma / (İtalya Süper Kupası)
22:00 Auxerre-Valenciennes / Kanal A

22 Ağustos Pazar
00:30 Botafogo-Avai / Spormax
16:30 Mainz-Stuttgart / TRT 3
16:30 Newcastle-Aston Villa / Spormax
17:00 Fulham-Manchester United / Spormax
18:30 Dortmund-Leverkusen / TRT 3
20:00 Gençlerbirliği-Gaziantepspor / DigiKanal
21:00 Galatasaray-Bursaspor / Lig TV
22:00 Manisaspor-Ankaragücü / DigiKanal
22:00 Milan-Juventus / Berlusconi Kupası Final
22:00 PSG-Bordeaux / Kanal A

23 Ağustos Pazartesi
21:00 Trabzonspor-Fenerbahçe / Lig TV
21:00 Kasımpaşa-Bucaspor / DigiKanal
21:00 Karşıyaka-Antep BB / TRT 1
22:00 Manchester City-Liverpool / Spormax

*

18 Ağustos 2010

Haber Olsun Diye Haber Yapmak



Fenerbahçe idmanında sarı kırmızı krampon varmış. Daha önce Stoch'da yapmış aynı hatayı. Emre tarafından uyarılmış Stoch bir daha yapmamış. Niang'ın ise acemiliğine denk gelmiş. Haber için haber yapmak tam olarak bu olsa gerek. Bunu yapanın Türkiye'de hatırı sayılır bir medya kuruluşu olması ise üzücü. Haberin orjinali için burdan buyrun...



17 Ağustos 2010

Süper Lig Notları #1




# Süper Lig'in başlamasıyla beraber Dünya Kupası sayesinde kısa bir süre ara verdiğimiz futbolsuz günleri çabuk atlattık. Yeni adıyla Spor Toto Süper Lig'de bu hafta itibariyle oynanan maçlar ile 34 haftalık maratona başlandı.

#  9 mücadeleden 2'sinin beraberlikle sonuçlandığı ilk haftada 4 maçta ev sahibi takımlar kazanırken kalan 3 maçtan deplasman takımları galibiyetle ayrıldı.

# Toplam 16 golün atıldığı ilk haftada maç başına 1.77 gol ortalamasına ulaşıldı.

# Guti'nin attığı muhteşem pas bu sezon Beşiktaş'ın maçlarının keyif vereceğinin sinyallerini verir gibiydi. Trabzonspor'da oynadığı güzel futbol ile bu sene yüksek beklentilere cevap verebilecek gibi gözüktü.

#  Şota'nın gollerden sonra öptüğü kutusu, Lig Tv'nin saniyede 2000 kare çeken kamerası, Melih Şendil'in muhteşem esprileri, Ahmet Çakar ve Erman Toroğlu düelloları, Markus Merk yorumları ile bu sezon enteresan geçecek gibi gözüküyor daha şimdiden.


Mesut Özil Real Madrid'de



Real Madrid'de bir Türk kökenli, ama çoğu yerde yazıldığı gibi ilk Türk kökenli değil. Mesut Özil Real Madrid'de oynayacak ikinci Türk kökenli futbolcu, ilki Elvir Baliç'ti. Mourinho ile çalışacak olmak kesinlikle büyük fırsat onun için. La Liga gibi bir ligde oynayacak olması ise başlı başına bir fırsat. Werder Bremen'e 15 milyon euro bonservis bedeli ödeneceği, Mesut'a ise senelik 5 milyon euro ödeneceği söyleniyor.






Mesut'un resmi web sitesinde gözüme takıldı. Gitmeden önce bir düzenleme çekecek mi acaba siteye merak etmiyor değilim. İlla Real Madrid taraftarlarının da gözüne takılacaktır bir noktada bu soruya verilen cevap. Favori takımları olarak Barcelona ve Fenerbahçe cevabını vermiş. Madrid cephesinin hoşuna gitmeyecektir bu durum.

Her Şey Ayrıntılarda Gizlidir



Galatasaray en son 10 sene önce 1999-2000 sezonunda Ali Sami Yen Stadı'nda Gaziantepspor'a 2-1 yenilerek başlamıştı lige. 10 senedir sezon açılışlarında kaybetmiyordu Galatasaray. 1999-2000 sezonunu uzun uzun anlatmaya gerek yok. Hem Galatasaray tarihi hem Türk futbol tarihi için unutulmayacak bir dönem. Her şey ayrıntılarda gizlidir, peki ya futbol?

14 Ağustos 2010

Hafta Sonu Futbol Ekranı



14 Ağustos Cumartesi
14.45 Tottenham – Manchester City (SPORMAX)
17.00 Wolverhampton – Stoke City (SPORMAX)
19.30 Chelsea – West Bromwich (SPORMAX)
20.00 Gaziantepspor – Kasımpaşa (DIGITURK 205)
20.00 Sivasspor – Galatasaray (LİG TV)
21.45 Twente – Heerenveen (BEYAZ TV)
22.00 Eskişehirspor – Gençlerbirliği (DIGITURK 205)
22.00 Bucaspor – Beşiktaş (LİG TV)
22.00 Arles Avignon – Lens (KANAL A)
23.00 Sevilla – Barcelona (Süper Kupa 1. maç) (NTVSPOR)
00.30 Palmeiras – Atletico Paranaense (SPORMAX)

15 Ağustos Pazar
13.30 Excelsior – Feyenoord (BEYAZ TV)
18.00 Liverpool – Arsenal (SPORMAX)
19.30 Ankaragücü – Trabzonspor (LİG TV)
21.00 Karabükspor – Manisaspor (DIGITURK 205)
21.45 Fenerbahçe – Antalyaspor (LİG TV)
22.00 Lille – PSG (KANAL A)

16 Ağustos Pazartesi
21.00 İstanbul Belediye – Kayserispor (DIGITURK 205)
21.00 Bursaspor – Konyaspor (LİG TV)
22.00 Manchester United – Newcastle (SPORMAX)

*

10 Ağustos 2010

Yavşak Ne Demek Bilir Misin Abidin?



"Bir haftadır kendimi tutuyorum ama 37 yıldır Fenerbahçeliyim. 3 bin nüfuslu İsviçre köy takımına elenme yavşaklığından utanıyorum!..."

Fazıl Say

(Yavşak kelimesiyle garip bir bağ kuran Fazıl Say'ın son açıklaması)

Türkiye'deki Yabancı Kalitesi


Bu sene, her yaz olduğu gibi, transfer haberlerini takip ederken bir şey dikkatimi çekti. Zaten son yıllarda yabancı kalitesinde gözle görülür bir artış vardı ama sanki bu yıl daha da bir arttı. En azından kağıt üstünde öyle gözüküyor. Bu yüzden Türkiye’deki yabancılarla ilgili bir araştırma yaptım. Transfer sezonu daha bitmedi, belki siteden (Wikipedia) kaynaklı bazı eksiklikler/yanlışlıklar da olabilir, sonuçta dünyanın en güvenilir sitesi değil, ama yine de son durum hakkında bir fikir verebilir bizlere. Hem Süper Lig hem de Bank Asya’yı inceledim. Çifte pasaportlu vatandaşlarımızı Türkiye için oynamasalar bile ayrı tuttum. Vederson ve Nobre’yi yabancı statüsünde aldım. (altında farklı sebepler aranmasın lütfen, gurbetçilerimizin buraya gelmek için birçok sebebi olabilir fakat sonradan Türk vatandaşlığına geçen futbolcular bu ligin kalitesi sebebiyle buradalar) Yani ligimize yabancı statüsünde gelmiş olan mevcut oyuncuları inceledim diyebilirim.

Sonuç olarak Süper Lig’de oynayan 142 yabancı oyuncunun 104’ü bir şekilde genç ya da a milli takım formasını giyiyor ya da giymiş. Yani aşağı yukarı %73. Benim beklediğimden yüksek bir rakam açıkçası. Transfer sezonun bitiminde biraz daha yükselmiş bile olabilir belki. Olamayanların da büyük çoğunluğu Brezilya, Arjantin ya da Avrupa'nın milli olması zor ciddi takımları. Tüm oyuncuları milli olan sadece 3 takım var. Galatasaray, Ankaragücü, Gençlerbirliği.

Bank Asya ise beni çok daha fazla şaşırttı. 34 oyuncuda 18. Bu da %53 yapar yaklaşık. Zaten buradaki yabacıların çoğunun oldukça genç olduğunu da ele alırsak fena bir potansiyel olmadığını görürüz. Bank Asya'daki yabancıların neredeyse tamamı Afrika’dan, Balkanlar’dan veya Kafkaslar’dan. Aşağıya 2 ligin de tablosunu koyuyorum. Süper Lig için milli olamayanların ülkesini yazarken, Bank Asya’da daha kolay görülmesi açısından tam tersini, oynayanları koydum. Çok değil 3 5 sene önce İstanbul’a geldiğinde bile sevinebileceğimiz oyuncuları Anadolu takımlarında, hatta yeni yükselen takımlarımızda dahi görebilmek gerçekten sevindirici. Daha iyilerini de görmek dileğiyle. Umarım hepsi en üst düzeyde katkı yaparlar ülke futboluna.



Konyaspor- 10/8 (Brezilya, Slovakya)

Bucaspor- 8/7 (Senegal)

Karabükspor- 7/5 (Nijerya, Hırvatistan)

Sivasspor- 7/5 (Mali, Fransa)

Manisaspor- 6/5 (Brezilya)

Gaziantepsor- 7/1 (4 Brezilya, 2 Arjantin)

*Ankaragücü- 9/9

Kasımpaşa- 9/5 (2 Çek Cumhuriyeti, Brezilya, Gana)

*Gençlerbirliği- 7/7

Antalyaspor- 5/2 (Fransa, Brezilya, Fildişi Sahili)

Kayserispor- 8/7 (Brezilya)

Eskişehirspor- 7/5 (Hırvatistan, Brezilya)

İstanbul B.B- 8/6(2 Brezilya)

Trabzonspor- 8/5 (2 Brezilya, Arjantin)

Beşiktaş- 13/9 (Almanya, Brezilya, Arjantin)

*Galatasaray- 6/6

Fenerbahçe- 9/7 (2 Brezilya)

Bursaspor- 9/5 (3 Arjantin)


104/142= %73




Adanaspor- 2/0

*Akhisar Belediye- 1/1 (Bulgaristan)

Altay- 2/0

Boluspor- 3/2 (Arnavutluk, Nijerya)

Rizespor- 3/0

Denizlispor- 3/2 (Benin, Trinidad Tobago)

Diyarbakır- 4/2 (Kamerun, Makedonya)

Gaziantep B.B- 0/0

*Giresunspor- 1/1 (Kırgızistan)

Güngören Belediye- 0/0

Karşıyaka- 2/1 (Liberya)

Kartalspor- 3/2 (Gana, Kazakistan)

Kayseri Erciyes- 0/0

Mersin İ.Y- 5/3 (2 Azerbaycan, Sierra Leone)

Orduspor- 3/2 (Azerbaycan, Gana)

*Samsunspor- 2/2 (2 Nijerya)

Tavşanlı Linyitspor- 0/0


18/34= %53


Not: Bu araştırma 10.08.2010 tarihinde Wikipedia kullanılarak yapılmıştır.

Onsuz 365 Gün : Daniel Jarque


Pazar günü Dani Jarque'nin ölüm yıldönümüydü. Tam 1 sene önce hayata gözlerini yummuştu kaptan. Daha dün gibi aklımızda halbuki. Takım arkadaşları onu hiç unutamadı. Bütün dünya hiç unutmadı ya onu orası ayrı.

Dani Jarque siempre con nosotros

Daniel Jarque İçin

Daniel Jarque #2

Daniel Jarque

09 Ağustos 2010

Her Kesimden Hayran



Yunustaki mutluluğa bakar mısınız? =)

Spor Toto Süper Lig


Bu sezon geçerli olmak üzere Süper Lig'in isim sponsoru Spor Toto oldu. Lansman 11 Ağustos'da İstanbul'da gerçekleştirilecek. Spor Toto 2. Lig ve 3. Lig'e de isim sponsoru olacak. Gitti Turkcell Süper Lig, geldi Spor Toto Süper Lig.