12 Nisan 2010

Hani buralARDAydınız?





İki günlükmüş meğer, sahteymişsiniz demek ama olsun orada kendini kaybeden birkaç bine inat milyonlarcası hala burada. Sen üzülme kaptan. Renklere aşık olmak demek, o renkler için yıllarca -kötü oynasa bile- terinin son damlasına kadar mücadele edenlere hakaret etmek, arkasından bıçaklamak değildir. Yapılan yanlışların, mevcut sorunların çözümü bu değildir. Bizim taraftarımız asla bu değildir. Aşık olduğumuz o renkler 105 yıldır o forma için ter akıtanlarla bu güne geldi. Yanlışıyla, doğrusuyla, sevabıyla, günahıyla ama her zaman biliyorlardı ki arkalarında bir dünya dolusu seven, destekleyen, güç veren taraftar vardı. Nasıl ki renkleri, formayı, armayı, futbolcuları ayrı ayrı düşünemezsek taraftarı da asla bu bütünden koparamayız. Bu tarihi kol kola, omuz omuza hep beraber yazdık. Son haftalarda yaşananlar hiç birşeye çare olmadığı gibi eminim bu kulübün tüm parçalarını fazlasıyla üzdü. İstediğinde 50 bin gibi rakibin üstüne çöken yine aynı bu taraftar. Örnekleri yakın geçmişimizde mevcut. Taraftarın takımı terkettiği, takımın golden sonra tribüne koşma isteğinin kaybolduğu gün, o kulübün bittiği gündür. Umarım yanlışların farkına varılır ve küçük de olsa şansımızın devam ettiği bu günlerde, herkesin olmasa bile belki içinde benim de bulunduğum bir kesimin gelecekten oldukça umutlu olduğu bu günlerde herkes kendi rolünün önemini çok iyi kavramış bir şekilde eski birlik ve beraberliğe en kısa zamanda adım atar. Unutmayalım, Galatasaray bizimdir. Biz onsuz yaşayamayız, o da bizsiz...

1 yorum:

MithrandiR dedi ki...

Bu maça maç yazısı yok zaten yazılacak birşey de yok..Galatasaraylılık bu kadar basit kolay harcanacak ve hiçe sayılır bir değer olmamalı. Yazık çok yazık Alpaslan Abi'nin kemikleri sızlamıştır muhtemelen.. franz'ın muhteşem yazısı herşeyi çok güzel özetliyor..